“Yeni Türkiye, yeni dönem” sloganına en uygun yaklaşımlardan birisi olarak yerli ve milli sanayiye daha fazla ağırlık verilmesi gerekiyor. Mesela TCDD Genel Müdürlüğü’nün, 96 adet Yüksek Hızlı Tren (YHT) seti üretimi için ön yeterlilik ihalesi ilanını geçen yıl yayınlamasından sonra gelişmelerin ne yönde gelişeceği endişesi var. Artık bu tarz projelerden neler yapılmasının yerli sanayi için öngörülür olması ve netlik kazanması icap ediyor.
Geçen yıl çıkılan, ama nihayete erdirilemeyen YHT ihalesinde teknoloji transferiyle birlikte ve yerli ana araç üreticisi olarak kamu (Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ - TÜLOMSAŞ) ve özel sektörden Durmazlar gibi şirketlerin de kabiliyetleri çerçevesinde devreye alınması son derece ehemmiyet arz ediyor. YHT ihalesinin benzeri bir sorunun yerli şirketler için İzmir’de yaşandığını ve yabancı şirketlerin tercih edildiğini bir kez daha hatırlatmamda fayda var. Dolayısıyla yerli şirketlerin, milli tasarımlarına yeni bir yaklaşım sergilenmesi, Türkiye’nin istihdamına, teknolojik gelişimine, katma değerli üretimine ciddi katkı sunacaktır.
Demiryolu sanayiinde yaklaşık 100 yıldır deneyimi olmasına rağmen istenilen seviyeye bir türlü ulaşamayan Eskişehir, maalesef öngörüsüz politikaların kurbanı olmuştur. Aynı şekilde raylı sistemlerde yeni gözde merkezlerden Bursa’nın da böyle bir yaklaşıma kurban edilmemesi lazım. Eskişehir ve Bursa’nın sanayi altyapılarıyla böyle bir projeye dahil edilmesi hayati önem arz ediyor. Böylece hem YHT imalatı, hem de hafif raylı sistemler için yurtiçi kullanımda ve ihracatta Türkiye bir adım önem çıkabilir.
Kaynak: HaberTürk