Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen'in "Öyle kolay değil" başlıklı yazısı...
"Yazımın başlığını atar atmaz kendi kendime,
Bir yazı yazıp,
Çalışma hayatında çalışanları ilgilendiren ve çözüm bekleyen birçok işin,
Bazılarının zannettiği gibi öyle kolay olma(dığını)yacağını söyleyeyim, kelimeleri bir araya ve bir bütünlük arz etmek üzere getireyim ve bu yazı aracılığıyla da bazılarının göremediği veya bilinçli olarak görmek istemediği bu gerçeği ilan edeyim dedim…
Ondandır ki!
Bu satırlar aracılığıyla, kelimeleri bir ustanın hünerli ellerinde boncuk dizer gibi dizmeyi beceremesek te! Bir çırağın saf ve tertemiz muhabbetiyle yazmaya, karalamaya, dizmeye başlıyorum.
Hadi buyurun!
Kıymetli Kardeşlerim;
Sendikamız, yaklaşık sekiz yıldan bu yana desteklerinizle/ sayenizde yetkili bir sendika olup;
4688 sayılı yasa gereğince toplu sözleşme,
Kamu Personeli Danışma Kurulu,
Kurum İdari Kurullar ve tüm komisyonlarda/kurullarda, gerek siyaset gerekse bürokratik açıdan muhatap alınan bir konumdadır.
Yani,
“Hizmet Kolumuzun, Yetkili Sendikasıdır.”
Sendikaları, çalışma hayatını ve çalışanları ilgilendiren 4688 sayılı yasanın hükümleri gereğince, Hizmet Kolu ve Genel Yetkili Sendika olmayan bir sivil toplum örgütünün tüm kurul ve komisyonlarda muhatap alınması imkânsız bir durum olup,
Tüm kurumlarda aldığımız yetkimiz de göz önünde tutulacak olursa,
Yasanın karşılığına göre hizmet kolumuzda muhatap ULAŞTIRMA MEMUR-SEN’dir!
Bu muhataplık bizi, çalışma hayatı, çalışanların geleceği, refahı ve olan/oluşacak tüm sorunların çözümü adına da yetkili kılmıştır.!
Bizler, bu güne kadar elimizden geldiğince, bize verilen yetkinin hakkını verebilmek için emek harcadık, harcamaya devam ediyoruz.
Geçmişte, yıllarca Toplu Sözleşme ve diğer toplantı/komisyon masalarında oturup, çalışanların hakları adına neredeyse hiçbir şey elde edemeyenlerle kıyaslanamayacak kadar mücadele içindeyiz.
Bu yazımızda kazanımlarımızın bir kaçına değineceğiz ve bu kazanımlarımızı üyemiz olmuş/olmamış hiç fark etmez. Tüm kamu personeli adına mücadele/müzakere ettik ve kazandık ve de bu kazanımları tüm çalışanlara hediye ettik.
Bundandır ki!
İnsanların tertemiz duygularıyla oynamak ve çalışanları yanıltmaya çalışmak “öyle kolay değil!”
Sendikamızın, özellikle son dönemde 2017 yılı 4. Dönem Toplu sözleşme masasında, tüm çalışanlar adına yaptığı görüşmeler sonucu elde ederek, tüm çalışanların yararlanmasını sağladığı kazanımları;
Biz daha iyisini yaparız! Yetkili olmasak ta mühim değil! Demek, “öyle kolay değil”
Havacılık tazminatını Meclise taşıyacağız(!) gereğini yapacağız(!) demek ve deyim yerindeyse insanları aldatmak/kandırmak “öyle kolay değil”
ARFF Memurlarına Tekniker unvanını alırız o kolay iş ve bu iş bizde demek(!), “öyle kolay değil”
Fiili hizmeti biz çözeceğiz demek “öyle kolay değil”
3600 ek gösterge ile ilgili olarak görüşmelerimiz sürüyor. Konu bizde, Biz çözeceğiz(!) Demek, “öyle kolay değil”
Temel ücret gruplarını biz kazandık!
Sizi falanca gruba biz taşıdık deyip, başkasının emeğini sahiplenmek/çalmak “öyle kolay değil”
Kataner Tazminatı, Marmaray Tüp Tünel Tazminatı, İzmir İzban tazminatı, Makinistlerin ek ödemeleri, ARFF Apron Memurlarının temel ücretlerine ilave edilen 60 TL’yi beğenmemek biz daha iyisini alacaktık “bize yetki vereydiniz iyiydi” demek, “öyle kolay değil”
Demiryollarına aldığımız Gece çalışma ücretini;
Kardeşim, bu tazminat neden altı gece ödeniyor?
Neden ayda 90 TL?
Bize yetki vereydiniz biz size her gece için alacaktık!
Size defalarca söyledik! diyerek bu kazanımı itibarsızlaştırmak, “öyle kolay değil”
Trafik kontrolörleri için aldığımız kazanımı, hizmet kolumuz çalışanlarına bazı unvanlar için aldığımız ek ödemelerin arttırılmasını, Ulaştırma Bölge Müdürlüklerinde tehlikeli madde denetimi yapan personele aldığımız 20 puan ek ödemeyi, Sivil Havacılık çalışanları için aldığımız Havacılık tazminatı ödemesini beğenmeyerek burun kıvırmak ve yine “biz diye başlayan edep eksiği cümleler kurmak” “öyle kolay değil”
Demiryollarına fazla mesai üç katı alındı.
Size neden alınmadı?
Bu işte bir terslik var kardeşim! Diyerek,
“hizmet kolumuz işyerlerinde fitne üretmek” “öyle kolay değil”
Yani, işin özü;
Bu söylemleri tanımlamak gerekirse;
Emek ve Edep ilişkisi diyebiliriz.
Ne olursak olalım gerek sendikacı gerekse üye,
Beşeri münasebetlerimizin en başında “edep ve emeğe saygı” başköşe(miz)de olmalıdır!
Eskiler derlerdi ki!
“Lafında ölçüsü olmayanın, edepsizlikte sınırı olmaz” Sınırsızdır!..
Ondandır ki!
Her işin başı saygı ve saygılı olmaktır. Diyebiliriz.
Ve yine ondandır ki!
Hepimiz, üstlendiğimiz görevler gereğince sorumluluk sahibi bireyler gibi davranmak zorundayız.
Ve yine ondandır ki!
Sorunları görebilmek için duyarlılık,
Değerlendirebilmek için akıl,
Gereğini yapmak için de yetenek, beceri ve cesaret gerekir.
Elhamdülillah yetkili sendika olarak;
Çalışma hayatı ile ilgili, her bir sorunun bugüne kadar hem çözüm ortağı hem de çözeni biz olduk ve bu günden sonra da;
“ BİZ ÇÖZECEĞİZ BİZ!”
Konuşmak, insanın aklını diliyle kullanma sanatıdır.
Rabbim bu aklı ve sanatı, dilediğine ve kendini geliştirmek isteyen(ler)e nasip ediyor.
İstemeyene değil!
Samimiyet önemli bir konu olup sendikacılıkta samimiyet gerektirir.
Ve sendikal anlamda samimiyeti gönüllere aksettirdiğimiz sürece başarıda peşimiz sıra gelecektir.
Ameller her daim niyetlere göredir.
Ve yine ondandır ki!
Niyeti iyi olan insanlar, gittikleri her yere ışıklarını ve bereketlerini birlikte götürürler…
Hem ışığınız, hem de bereketiniz bol olsun…"