Merhum Yahya Kemal’in “İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar” dizesinin bizlere anlattığı bir şey var. Hayal, yalnızca birey olarak bizim için değil; kurumlar ve toplumlar için de en az hakikat kadar önemli.
Keza bizim hayalimiz belliydi; bu ülkenin her bir noktasını ulaşılır ve erişilir kılmak… Çünkü biliyoruz ki; yol, hiçbir zaman tek başına sadece yol değildir. Yol medeniyettir, yol ufuktur, yol vizyondur, yol birlikteliktir, yol dostluktur. Büyük medeniyetler büyük yollar üzerinde inşa edilir. Yol demek ulaşım demektir; sanayi, üretim, turizm, kültür, emniyet, kalkınma demektir. İşte bunun için ülkemizin dört bir yanını otoyollarla, havalimanlarıyla, hızlı tren hatlarıyla birbirine bağlıyoruz. Geçtiğimiz ay tamamını hizmete verdiğimiz İstanbul-İzmir Otoyolu da bu hayalin başarılı bir ürünüdür.
Bu proje vatandaşlarımızın en güvenli ve en hızlı şekilde seyahat etmesinin yanı sıra bölgenin ticari ve sanayisinin gelişmesinde de çok büyük itici etken olacaktır. Bakınız bu proje sayesinde yakın zamanda Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa illeri ile çevresindeki illerin sanayi ve ekonomisi önemli ölçüde büyüyecektir. Bölgeye yeni yatırımlar artarda yapılacaktır. Bu nedenle İzmir-İstanbul Otoyolu fonksiyonu itibariyle Batı Anadolu ve Trakya başta olmak üzere ülkemizin tamamını etkileyecek bir yapıya sahiptir. Bölgenin ve ülkemizin ihracat kapasitesini artıracak; ülkemizin geleceği için önemli bir projedir. Bu ülkenin sadece bugünün değil yarınlarını düşündüğümüzün de önemli bir kanıtıdır. Her zaman söylediğimiz gibi biz bu ülkenin sadece bugününü değil, geleceğini de düşünerek hareket ediyoruz. 2023’ü, hatta 2071’in temellerini atarak, Türkiye’nin önündeki on yıllarını hesaba katarak çalışıyoruz. Çünkü biz ülkemiz için düşünürken dünyaya at gözlüğü ile bakmıyoruz.
Büyük düşünüyoruz.