Ulaştırma Memur-Sen Toplu Sözleşme Sürecini Değerlendirdi

5-6 Eylül Tarihlerinde Ankara’da yapılan Ulaştırma Memur-Sen Başkanlar Kurulu toplantısına 18 Şube Başkanı katıldı. Toplantıda Genel Başkan Kenan Çalışkan ve Genel Başkan Yardımcıları, Toplu sözleşme görüşmeleri ve çalışmaları sürecinde yaşananları detaylı bir şekilde Şube Başkanlarına aktardılar.

Toplantıda Şube Başkanlarının görüşleri de alınarak bir açıklama ve sonuç bildirisi hazırlandı.

Açıklama şu şekilde;

Ulaştırma Memur-Sen, istişare kültürüne verdiği önem ve çözüm arayışı anlayışıyla Başkanlar Kurulunu toplamıştır. Başkanlar Kurulunun ana gündemi 5. Dönem toplu sözleşmesinde yaşananlar olmuş ve bu konu tüm detaylarıyla istişare edilmiştir.

Bilindiği üzere 5. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri Kamu İşveren Heyeti ile gece gündüz devam etmiş ve birçok maddede uzlaşma sağlandığı halde hiçbir madde görüşülmemiş gibi gösterilmeye çalışılmış ve dört dönem boyunca tecrübe edilen toplu sözleşme pratiği özellikle Sayın Bakan’ın tutum ve davranışlarıyla bertaraf edilmiştir.

4688 Sayılı kanunun 28-33. Madde hükümleri hiçe sayılarak uzlaşma/uzlaşmazlığa ilişkin tutanak dahi düzenlenmeden tek taraflı işlemler tesis edilerek Hakem Kurulu sürecine geçilmiştir.

Kamu tarafının sendikalara karşı değersizleştirme girişimi ile bir algı oluşturulmaya çalışılsa da, örgütlülüğün ve Sendikaların ne derece önemli olduğu bu süreçte daha iyi anlaşılmıştır.

Sendikamız tüm bu hukuk dışı uygulamalara gerekli cevabı verecek ve en başta 4688 Sayılı Kanun’un eksikliklerini ve haksızlıklarını gidermek ve kamu emekçilerinin hakları için her türlü hukuki mücadeleyi verecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur:

ULAŞTIRMA MEMUR-SEN 05-06 EYLÜL 2019 ANKARA BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

- Memur-Sen; % 4+4 lük zammı kabul etmemiş, her türlü baskıya rağmen imzalamayı reddetmiş ve süreci hakem heyetine götürmüştür. Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın ifadesiyle; Memur-Sen %14 lük zammı imzalamayı sendikacılığın haysiyetine, emeğin izzetine, emekçinin onuruna yakıştıramamıştır.

- Toplu Sözleşme sürecinde gösterilen Sendikal dik duruşumuz yerindedir ve bu duruşumuz devam edecektir.

- Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin aksayan, bürokrasiyi artıran yanları ve süreç içinde oluşan boşluklar bir an önce STK’ların da katkısı alınarak düzeltilmelidir.

Devlet Personel Başkanlığı ve BÜMKO’nun kapatılmış olması Devletin kurumsal hafızasını yok etmiş ve 5. Dönem toplu sözleşme sürecinde Devletin Toplu Sözleşme Geleneğini bozmuştur.

- Memurlar, emeklileri ve aileleriyle birlikte 20 Milyon kişilik bir camiadır. 20 Milyon kişiden oluşan bu camianın taleplerinin Devlet tarafından görmezden gelinmesi, masada tarafları eşit görmeyen dayatmacı bir dille sürecin yönetilmiş olması, üzerinde uzlaşılan konuların tek taraflı olarak düzenlenen bir tespit tutanağıyla yok sayılması asla kabul edilemez.

Kanunda açıkça belirtilen hususların bile uygulanmadığı bu süreci, emeğin ve emekçinin değersizleştirilmesi olarak görüyoruz.

- Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun görevi; kamu işveren heyetinin verdiğiyle, sendikaların istediği arasında ortayı bulmaktır. Hakem Heyeti; hizmet kolunda, Kamu İşveren Heyetinin bile altında vererek, talimatla hareket eden bir ‘Noter’ heyeti olduğunu herkese göstermiştir. Hakemlik müessesesi memurun gözünde bitmiş, kurumsal imajı yerle bir olmuştur.

Biz, göstermelik değil, işlevsel sendikal kurumlar istediğimizi bir kez daha beyan ediyoruz.

- 5. Dönem Toplu sözleşme sürecinin bütününe bakıldığında; kamu işvereninin güvenilirliğinin, hakem heyetinin özerkliğinin ve 4688 sayılı Kanun’un yeterliliğinin sorgulanmasına neden olduğu görülmektedir. 4688 sayılı yasanın sorunları, sosyal paydaşların da katkısı alınarak giderilmeli, düzenlemeler gecikmeksizin yapılmalıdır.

- Kurumlarımızdaki Giyim yardımlarının Giyim çeki şeklinde uygulanması, Güvenlik Görevlilerinin 45 yaşından sonra bulundukları işyerlerinde Memur pozisyonunda istihdam edilmeleri, ARFF ve Apron Memurlarının mağduriyetlerinin giderilmesi, Kılık kıyafet ve sakal konusundaki yasakların kaldırılması vb. konuların Kurumlar nezdinde görüşmeleri yapılarak çözüm arayışında bulunulacaktır.

- 3600 ek göstergeyle ilgili verilen sözler tutulmalı, taahhütlerin gereği yapılmalı, ek gösterge düzenlemesinin kapsamı kamu görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde genişletilmelidir.

- Grev hakkı, adil bir toplu sözleşme ortamı için olmazsa olmaz bir haktır. Memurlara grev hakkı bir an önce verilmelidir.

- 4688 sayılı yasa gereğince yılda iki defa toplanması gereken KPDK’nın, 2019 yılı Mart ayı toplantısının Memur-Senin resmi talebine rağmen şu ana kadar yapılmamış olması hiçbir şekilde izah edilemez bir yanlıştır. Toplu sözleşmenin krize girmesinde KPDK’nın toplanmamış olması da önemli bir etkendir. KPDK’nın bir an önce toplanması çağrımızı yineliyoruz.

- Tüm şube merkezlerimizde “Bölgesel Teşkilat Toplantıları” düzenleyerek toplu sözleşme süreci teşkilatımıza anlatılacak ve bu toplantılar Antalya’da yapılacak olan Türkiye buluşması toplantımıza kadar tamamlanacaktır. Kasım ayıyla birlikte işyeri ziyaretlerimiz başlayacaktır.